Birbirini tanıyan ve yeni arkadaşlıklar edinmek için motosiklet tutkusuyla deniz tutkusunu birleştiren Denizatı Motosiklet Kulübü, birinci yaşını kutluyor. Orta Asya Türklerinin geleneksel Nardugan Bayramı olan 21 Aralık 2019 tarihinde kurulan kulüp, mavi sevgisiyle iki teker sevdasını aynı anda yaşayan toplumsal sorunlara duyarlı motosiklet sürücülerinden oluşuyor.

Ülkemizde motosiklet kültürünün gelişmesi ve arkadaşlık duygularının pekişmesi için kurulan kulüplerin en gençlerinden Denizatı Motosiklet Kulübü, 21 Aralık tarihinde birinci yaşını doldurdu. Orta Asya Türk toplumlarının yılın son günü kabul ettikleri 21 Aralık 2019’da kurulan motosiklet topluluğu, kuruluş günlerinin anlattığı gibi eski Türklerin geleneklerindeki bağlılıkla hareket ediyor. Pek çok toplumunda kabul ettiği Nardugan, gündüzün geceyi yendiği ilk gün olarak dilden dile anlatılarak günümüze kadar gelirken Denizatı Motosiklet Kulübü üyeleri de toplumsal sorunlara duyarlı kişilerden oluşuyor.  Kulübün onursal başkanı Kaptan Mustafa Can, “Bizler motosikletin sadece sürmek eylemi içermediğini, keşfetmek ve güzellikleri birlikte yaşamanın bir aracı olduğunu düşünüyoruz. Orta Asya’nın zengin kültürü ve Anadolu’nun kadim geleneklerini temel aldığımız topluluğumuz, ulusal günlerimize ve toplumsal sorunlara duyarlı insanlardan oluşuyor” dedi.

Topluluk sözcüsü gazeteci Gökhan Karakaş ise, “Denizatı motosiklet kulübü üyeleri olarak evrensel değerleri yakalarken, kadim geleneklerimizi unutturmamak amacındayız. Gündüzün geceyi yendiği gibi iyiliklerinde kötülükleri yeneceğine inanırken, motosikletlerimizi maviliklere sürmek için sabırsızlanan arkadaşlar olarak bir araya geldik. Türkiye Motosiklet Platformu’nun çatısı altında güzel işler yapmak için küresel pandeminin son bulmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Nardugan

Orta Asya Türklerinin geleneksel yılbaşı kutlaması olarak başka kültürlere geçen Nardugan, Roma İmpatorluğu’nda Satürnalya, Yunan toplumunda Dionysos adıyla kutlandı. 21 Aralık tarihi, Orta Asya Türk toplumlarında yılın son günüydü. Güneş’in Doğuşu anlamıyla günümüze kadar gelen Orta Asya geleneğine göre, sürekli savaş halinde olan gece gündüzün savaşı 21 Aralık’ta son bulur. En uzun geceden sonra güneş daha çok görünmeye başlar ve gündüzler uzar. Orta Asya Türklerinin kullandığı Ay takviminde 22 Aralık’ın ardından dolunayın görünmesi yeni yılın ilk günüydü.

Türk mitolojisinde ölümsüzlüğün sembolü akçamı yeni yılın ilk gününde süsleyen Orta Asya Türkleri, dilek ve istekleri için ağaca kırmızı kurdelalar bağlarlardı. Kuzey Yarımkürede kış gündönümü olan 21 Aralık Nardugan Bayramı için 106 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ, çam ağacı süslemelerine değindi. Çığ, “Hıristiyanlıktan yüzlerce yıl önce yeni yıl ağacı süsleme geleneği Türk geleneklerinde vardı. Gündüzün geceyi yendiği 21 Aralık’taki bayram Nar-Dugan, Orta Asya Türklerindendir. Kutsal akçamdan aldıkları dala kurdelalarla dileklerini, isteklerini, yeni yıldan beklentilerini yazarlar. İznik’te 325 yılında toplanan ilk evrensel Hıristiyan konseyi, Anadolu’daki çam ağacını alarak bugünkü kutlamalara getiriyor. Akçam, eski Türklerde dünyanın merkezindeki kutsal yaşam ağacıdır. Anadolu halı ve kilim desenlerinde vardır. Narduganda insanlar evlerini temizler, en iyi elbiselerini giyerdi. Ağacın etrafında dans edip şarkı söylerler, yaşlılar ziyaret edildi. Aileler bir arada olur, özel yemekler yenirdi. İnsanlığın koruyucusu Ülgen, uzun sakallı ve pelerinliydi. İznik konsülü tarafından bugünkü Noel inancına çevrilmiştir. İsa’nın yaşadığı topraklarda çam ağacı yetişmez. Türklerin Avrupa’ya geçişi ile Hıristiyanlar tarafından alınmıştır. Sonbaharda doğan İsa’nın doğumu için 25 Aralık tarihi birkaç asır sonra seçilmiştir” dedi.