Motosiklet Habercileri

Cesur Motosiklet Seyyahı Gülşah Yüksel “Motosiklete binmenin cinsiyeti olmaz”

Genç yaşında yaptığı Türkiye turlarıyla ve kadın hakları savunuculuğuyla pek çok kez motosiklet camiasında adını duyuran sürücülerden biri olan Gülşah Merve Yüksel’i motosiklethabercileri.com olarak yakından tanıma imkânı bulduk.

Cesur Motosiklet Seyyahı Gülşah Yüksel “Motosiklete binmenin cinsiyeti olmaz”
22 Kasım 2020 - 14:23

5 yıl önce henüz 21 yaşındayken kadın haklarına farkındalık için 7 bölgede 38 şehir gezen Yüksel, tek başına yaptığı 9 bin kilometre ile aslında içsel yolculuğunu gerçekleştirmişti. 40 gün süren Anadolu seyahatiyle motosikletli kadınların tek başına güvenle gezebileceğini kanıtlayan Yüksel ile Avrupa’nın kuzey rotası Norveç’ten kısa süre yaptığı öğretmenlik mesleğine uzanan güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden genç gazeteci Jale Nurhat Özdoğan’ın sorularını yanıtlayan   Yüksel, “Kadın-erkek diye bir ayrım yoktur; insan vardır ve kendine biraz güvenen herkes yola çıkar, zaten yola çıkınca devamı gelir” dedi.

Türkiye motosiklet camiasında kadın hakları için yaptığınız seyahatler ile tanınıyorsunuz. Kendinizden bahseder misiniz?

Ben aslında zihin engelliler öğretmeniyim. Yaklaşık üç sene bu mesleği yaptım. Şu an yirmi altı yaşındayım. On üç senedir motosiklet kullanıyorum. On üç sene önce babam bana sevgililer günü hediyesi olarak motosiklet almıştı ve o günden beri motosiklet üstündeyim. Ehliyeti alana kadar site içinde, kapalı alanlarda ne yazık ki babamın öğrettikleriyle kullanmaya başladım. Ne Yazık ki diyorum çünkü babam bir eğitmen değildi, motosiklet kullanıcısıydı ve ondan öğrendiklerim ile eğitimde öğrendiklerim bazen farklılık gösterebiliyordu. Bu da eğitim aldığım zamanlarda kafamın karışmasına neden oldu. Keşke eğitim alarak başlama fırsatım olsaydı.

Motosiklet Kültürü hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce motosiklet bir kültür müdür?

Şu an araba kullanıyorum. Lastiğim patladığında, aküm bittiğinde genellikle bir araba sürücüsü durup yardım etmez ama motosiklet sürücüleri öyle değil. Karnın acıktığında yemek ısmarlarlar, yaptığım seyahatlerde bunu anladım. Geçen sene Uşak’ a gidiyordum; scooterla yola çıkmıştım. Beni gören amcalar ‘’küçücük motorla nasıl geldin’’ dedi, yolda da yerim diye üzüm ikram etmişlerdi. Motosiklete bakış açısı da çok güzel. Aynı zamanda motosiklet kullanıcılarının arasındaki dayanışma inanılmaz mesela yolda kaldığında bir motosikletli diğerine mutlaka yardım eder.

İstanbul trafiğinde motosikletli olmak zor mu? Yeni başlayanlar için ne gibi zorluklar olabilir?

Her zaman önerim: önce eğitim, sonra trafiğe çıkmak. Eğitim aldığınız zaman sürücüler bizi görmüyor demeyip yola ve trafiğe göre planlama yapıyorsunuz, görünür oluyorsunuz. İstanbul trafiğinde filtre yapmanız gerekiyor. Arabaların arasından geçerken hesap yapıyorsunuz ve bu çoğu zaman eğlenceli oluyor, ayrıca zaman açısından da rahat ettiriyor.

Kadın hakları için kırk günde otuz sekiz şehir gezip dokuz bin kilometre yol kat ederek dolaştınız. Anadolu’nun büyük çoğunluğunu gezerek bir ezberi bozdunuz, önyargıları yıktınız Türkiye’de tek başına kadın motosiklet seyyahı olmanın haklı gururunu bizlerle paylaşır mısınız? Yolculuğuma Yamaha Türkiye sponsor oldu. Basın lansmanları gittiğim şehirlerde karşılamalar gibi, her konuda yanımdalardı. Proje sayesinde pek çok insan tanıdım ve çoğuyla görüşmeye devam ediyorum. Milliyet gazetesi muhabirlerinden Gökhan Karakaş da beni karşılamaya gelmişti ve onu artçı olarak motoruma almıştım. Bir yıl sonra kendisinin de motosiklet camiasına girdiğini öğrendim. Beni çok mutlu eden bir anımdır.

Türkiye’de motosiklet sürücülerine karşı olumsuz bir ön yargı bulunmakta. Motosikletçiler çoğunlukla aykırı görünse de bunun tam tersi, duyarlı kişiler olduğu bir gerçek. Bu ön yargıların yıkılabilmesi için tavsiyeleriniz nelerdir?

Motosiklet kullanıcılarına kötü ya da serseri denmesinin başında sistem yer alıyor. Çünkü sistem diyor ki ‘’otuz dakikada pizza götüreceksin’’ zaten pizza on beş dakika da pişiyor. Kurye on beş dakikada teslim etmek zorunda kalıyor, hayatlarını harcıyorlar. Trafikte de yetişme kaygısından yanlış hareketlerde bulunabiliyorlar. Bu da insanlarda ön yargı oluşmasına sebebiyet veriyor ama bu onların suçu değil, sistem ile alakalı bir sorun. Ben şahsen trafikte bir sıkıntı yaşamadım. Eğitimim olduğu için filtreleme yaparak dikkatli davranırım. Ben de bir aracım çünkü. Kendimi ve diğer sürücüleri riske atmamaya çalışırım. Bir yandan da motosikletliler özgür ruhlu olduğu için serseri oldukları düşünülüyor. Deri ceket ve deri çizme giymekle serseri olunmuyor, her insan insan farklı karakterde. Motosikletten inip işe gidiyordum ve özel eğitim öğretmenliği yapıyordum. Ön yargılı olmamak gerekiyor açıkçası.

Özel eğitim öğretmenliği yapıyorsunuz. Bizlere hem mesleğinizden hem de motosiklet tutkusunun mesleğinize etkisinden, velileriniz ve öğrencilerinizin tutkunuz hakkındaki geri dönüşlerinden bahseder misiniz?

Yaşları büyük olan öğrencilerim inanılmaz seviyordu motosikleti. Motosiklet eğitmeni olduğum için de kaskım ve ekipmanlarım fazlasıyla dikkatlerini çekiyordu. Veliler tarafında ise motosikletin tehlikeli olduğuyla ilgili bir ön yargı vardı ve çoğunlukla bu sebeple çatışmalar yaşanıyordu.  Aslına Bakılırsa bu sadece velilerle yaşadığım bir sorun değildi, gündelik hayatta da bunları çok duyuyorum. On yedi yaşında bir genç motosiklet kullanmak istediğinde de ailesinde bu kültür yoksa yine olumsuz dönüşler alıyor, aileyi ikna etmek çok zor. Ben bu konuda şanslıydım çünkü ailemde motosiklet kültürü vardı.

Ülkemizdeki linç kültürü hakkında düşünceleriniz neler? Bu linç kültürü sizleri ne şekilde etkiledi?

İnsanların kendi fikirleri. Türkiye turundan önce ekşi sözlükte çok büyük bir linç yemiştim. Bunlar Motivasyon kırıcı ama kadınlar istediği her şeyi yapabilir benim gözümde. Avrupa’yı da gezer Afrika’yı da ki bunun örnekleri var. Ama kediler ulaşamadığı ciğere mundar der. Bu durumda aynen öyle. Kapalı ofislerde oturup aşağılayıcı şeyler yazmak ya da yorum yapmak çok kolaydır. Bir erkek olarak kolaysa sen çık yola. Bir Norveç yolculuğu yapmıştım 2,5 ay sürmüştü. Ailen çok zengin, çok geziyorsun gibi yorumlar almıştım halbuki öyle değil. O dönem motorumu otuz bin Türk lirasına satıp on beş bin Türk lirası değerinde bir motosiklet alıp öyle gezmiştim.

Yakın zamanda medyaya yansıyan, kadına şiddet hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Şiddete sadece fiziksel olarak bakılmamalı, psikolojik şiddet de ciddi bir şey ve şiddettin her türüne karşıyım. Aslına bakılırsa şiddet her zaman vardı, sadece medyada bu dönemde fazlaca yer alıyor. Bunu önleye bilir miyiz? Kesinlikle! Çocukluktan başlayan bir eğitimle bu mümkün.

Motosiklet kazalarını önlemek için ne gibi önlemler almalıyız?

En başta hep en iyi motosiklete sahip olayım diyoruz ama önce ekipmanlarımızı tamamlamamız gerekiyor. Motosikleti almakla başladığımızda Ekipmanlara çoğu zaman paramız kalmıyor ve düşük kalite kasklara ceketlere yöneliyoruz. Pantolon, ayakkabı ve eldiveni zaten es geçiyoruz ama bunlar önemli unsurlar. Hatta size önemini şöyle anlatayım: Arkadaşımın motorunda artçıyken bir yük kamyonundan tahta düşüp ayağıma çarpmıştı ve otoyoldaydık, yani tahtanın yavaş çarpma ihtimali yok. Arkadaşıma ayağım koptu sanırım demiştim. Çizmemi açtıklarında bacağımdan kanlar akıyordu ama o an ekipmanım tam olmasaydı ayağımı kaybedebilirdim. Ekipmanlar bizi bir koruma balonuna alıyor ve güvenliğimizi sağlıyor. Bu nedenle motosiklet almadan önce yavaş yavaş ekipmanları ve eğitimi tamamlayıp öyle motosiklet almalıyız.

Sizin gibi projelere imza atmak isteyen ve farkındalık yaratmak isteyen pek çok kadın var. Sizce nerden başlamalılar?

Kadın- erkek diye ayırmıyorum. Her insanın öncelikle kendine güveni olmalı. Özgüveni yüksek bir insan her şeyi başarabilir. Araştırıp okuyabilirsin bu da nerden başlamanız gerektiği hakkında size yol gösterebilir. Bunun yanı sıra biraz da olsa yapmak istediğiniz şeye ve kendinize güveniniz olmalı. Ufak bir adım attıktan sonra gerisi gelecektir. Yeter ki siz kendinize güvenip o adımı atın.

Motosiklet tehlikeli midir?

Motosiklet yüzde sıfır tehlikelidir. Bir motosiklet durduğu yerde size saldırmaz, o sadece durur. O bir makine onu tehlikeli yapan biziz. Motosiklete binerken. Eğitimin ve ekipmanın tam olmalı.

Jale Nurhat Özdoğan

Dikiz aynasıEtkinliklerGenelİki teker gündemiMarkalardanOtomotivYarışlarYeniler
KATALONYA’DA ZİRVENİN SAHİBİ TOPRAK RAZGATLIOĞLU
EtkinliklerGenelİki teker gündemiMarkalardanOtomotivYeniler
ULUDAĞ’IN ZİRVESİNE MOTOSİKLETLE ÇIKMAK
EtkinliklerGenelİki Teker Dışındaİki teker gündemiMarkalardanOtomotiv
YAMAHA’DAN KADINLARA GÜVENLİ MOTOSİKLET SÜRÜŞ EĞİTİMİ
EtkinliklerGenelİki Teker Dışındaİki teker gündemiMarkalardanOtomotivYeniler
MOTO GUZZİ’NİN YENİ MACERASI STELVİO
EtkinliklerGenelİki Teker Dışındaİki teker gündemiMarkalardanOtomotiv
SUZUKİ 1000 GX ve 8R MODELLERİYLE PODYUMDA
KÖŞE YAZARLARI

© 2024 Motosiklet Habercileri. Tüm hakları saklıdır.