İçindeki macera tutkusunun peşinden giden bir dalgıç olarak dağlarda beni bekleyen sürprizleri hep merak ediyordum. Dağlara çıkmanın derinlere inmek kadar mistik olduğunu bildiğim için aralıklarla gittiğim doğa yürüyüşünü içindeki yanardağ gibi sönmeyen motosiklet tutkusuyla birleştirme fırsatını yakaladığımda gazı açma vakti geldi. Dünyanın en eski motosiklet motoru üreticilerinden ve pazarda hacmini her geçen gün büyüten Hindistan kökenli Hero Motor’un arazi şartlarına meydan okuduğu X Pulse 200 içimdeki volkanın püskürmesini sağladı. Motosiklet kültürü tutkunu gazeteci Gökhan Karakaş’ın tanıştırdığı Hero Önder Motor Yetkilisi Hüseyin Önder, motosikleti anlatırken ‘Arazide sürerken siz kendinize güvenin biz motosikletimize zaten güveniyoruz’ sözleri X Pulse 200’un iddiasının özetiydi aslında.

METROPOLE EN YAKIN ORMANA KAÇIŞ

Macera ruhunu açığa çıkartan bir motosiklet ile İstanbul metropolünün sıkıcı trafiğinde ilerlemek heyecanımızı elbette dindirmedi ve 3 maceracı yakındaki Aydos Ormanı’nın yeşil örtüsüne bıraktık kendimizi. Sürdüğümüz motosikletlerin biz acemi off-road’cuları zirveye çıkartacak güçte ve donanımda olduğunu ormanlık alanın ilk engebelerinde anladık. Derin yarıklar, çamurlu hatta çukurlu ıslak alanlardan geçmenin marifet olmadığını görürken 35-40 dereceyi bulan eğimli ve taşlık yokuşlarda gaz kesmeden gitmek bize zevkin zirvesini yaşattı. Tarihi 900 yıl öncesine kadar inen Aydos Kalesi’ni kartal bakışıyla izlemek ve ardından asfalt yolla ulaşılan deniz kenarındaki kahve içmek X Pulse 200’ün bize verdiği hediyelerden biri oldu.

Arkadaşım Ömer bu motoru bana çok övmüştü, kendisi bu motordan aldığı için abartıyor dedim ve sesimi çıkarmamıştım. İlk görüş; lastikler Metzeler marka, oldukça şaşırdım diyebilirim. Motora bindiğimde ergonomisi çok hoşuma gitti ilk defa bu tarz bir motora binmeme rağmen hiç yabancılık çekmedim. Dijital gösterge okunaklı, bluetooth bağlantılı ve ekonomi göstergeli. Telefonunuza bir uygulama yükleyerek göstergeyi bluetoohtla bağlayabilir ve navigasyon bilgilerini görüntüleyebilirsiniz. Büyük önyargılarla denemeye gittiğim X Pulse 200 ilk izlenim olarak malzeme kalitesiyle beni şaşırttı. Birazda teknik detaylarla sürüşün güzelliklerini anlatmaya çalışacağım. Lambaların LED olduğunu vurgulayarak başlayalım.

Göstergenin sağ tarafında 3 tane yuvarlak var yuvarlaklardan 3 ünü yakabildiğinizde motoru maksimum verimle kullanıyorsunuz demek oluyor. Ayrıca düşük ya da yüksek vitesle gidiyorsanız vitesi değiştirmenizi gösteren oklar çıkıyor. Dijital konsolun ayrıca bir servis hatırlatıcısı var. Size servise girmeniz için kaç km kaldığını söylüyor. Hero motor X Pulse 200 ü BS6 Normlarına uygun hale getirmiş. BS6 Normu Euro 6 emisyon normlarının Hint eşdeğeridir. Oturma pozisyonu çok dik ve rahat. 3 motorcu kontağı açtık. Macera ruhunu açığa çıkartan bir motosiklet ile İstanbul metropolünün sıkıcı trafiğinde ilerlemek heyecanımızı elbette dindirmedi ve 3 maceracı yakındaki Aydos Ormanı’nın yeşil örtüsüne bıraktık kendimizi.

Yeşil doğaya çıkmanın kestirme yolunu öğrendik

Gökhan’ın bir arkadaşıyla buluştuk ve hangi parkurun zorlu olduğunu öğrendik. Aydos’a girdik nihayet tırtıklı lastikler ve yüksek amortisör toprakla buluşmuştu. Otomobiller toprak ve göçük yolda dikkatli giderken yanlarından haylaz çocuklar gibi basarak geçtik.

İlk defa böyle bir yolda güvenle ve gazlayarak geçiyordum. Yüzümüzde delicesine gülümsemeyle gaz açarken arabadakilerin şaşkınlıkları beni daha da mutlu ediyordu.

Yolun sonunda 40 45 derecelik parçalı taşlı yukarı doğru dik rampaya gelmiştik. Ben döneriz diye düşünürken Ömer bir anda gazladı,
–Gökhan ne yapıyoruz? Demeye kalmadan o da gazı açtı, ben de arkalarından takibe başladım. Taşlar lastiklerin altından fırlıyordu. Bozuk yola öyle kilitlendim ki aklımdan başka hiçbir şey geçmiyordu. “Biraz daha soldan mı gitmeliyim Gökhan’ı mı takip etmeliyim.”

Ömer çılgınlar gibi 30 40 cm lik çamurların içine giriyor onu takip etmekten başka şansım yok arkasına hiç bakmıyor bile. Üstüm başım çamur içinde benimle sen niye böyle temiz giyindin ki diye dalga geçiyorlar.

Ve zirve…
537 metre yüksekliğe ulaştık. Tepede Türk bayrağı, o rüzgarda sallanırken patpat ses çıkartıyor. 3 kişilik bir aile anne baba çocuk bizi görünce şaşırdılar. 8 10 yaşlarındaki çocuk egzoz seslerini duyunca heyecanlandı. Ailesinden izin alarak çocuğu motora bindirdik ve fotoğrafını çektik. Zannediyorum motor sevgisini aşılamış olduk gece rüyalarına girmiştir.

Performans: Motor hava soğutmalı, 4 zamanlı 2 valf ve tek silindir. 17.8 BG 8500 RPM

Hızlanma olarak beni çok tatmin etti (Kendi sınıfında). Sadece 1.vitesi biraz kısa buldum.
Sürat olarak 1.viteste 35km 40 a geldiğimde kesiciye girdi, 2.viteste 65km, 3.viteste 90km, 4.viteste 107km ve 5.viteste yolun ve rüzgarın durumuna göre 116 ile 120 arası. Hafif yokuş aşağı 125 e de çıktığım oldu fakat yine kesiciye girdi. Vites değişimleri oldukça net, motor debriyajsız vites değiştirmelerin üstesinden gelebilir bunu hissettiriyor.

Motor bende 5 gün kaldı, bir gün 200 Km yol yaptım 5.viteste tapa gaz dakikalarca gittim, ben hiç titreşim hissetmedim. Yolda beni hiç rahatsız hissettirmedi. Bir arkadaşımın BMW F650 sine bindiğimde makine o kadar titriyordu ki aynalara baktığımda arkayı göremiyordum.

Motorun arazi performansını Aydos ormanlarında test ettik girmediğimiz çamur, taş, toprak yol kalmadı. Motorun canına okudum bile diyebilirim. İnanılmayacak kadar keyifli ve dengeliydi. Motorun hafif olması arazide oldukça güven veriyor. Egzoz yüksekte istediğiniz gibi suya girebilirsiniz. Motorun altında alüminyum koruma plakası var çok önemli bir detay. 10 kademeli ayarlanabilir Mono-Şok süspansiyon sizi istediğiniz arazi şartlarına sokar. Ön fren ABS fakat ABS’yi devreye sokmayı beceremedim. Çok sıkıştırarak 100Km de 3LT tüketim yaptım ama hiç ekonomik kullanmadım. Ekonomik kullansam 1Lt ile 40 km giderim diye düşünüyorum.

Detaylar önemlidir diyenlere

Motorda ince detaylar var. Örneğin selenin altında telefon koymak ve şarj etmek için yer ayrılmış. Motoru arazide ve çamurda da kullanacağımızı düşünürsek sele altı çok mantıklı bir seçim olmuş. Motora aynı zamanda ayak marşı konulmuş. Ormanda akünün bitme ihtimaline karşı bence mükemmel bir düşünce. Depo 13Lt makul kullanımda bir depo ile 530 Km gidebilirsiniz demek oluyor. Sonuç olarak: Arazi şartlarında inanılmaz eğlendim lastikler, egzoz, süspansiyon şahane.

Taş, toprak, çamur bana mısın demeden gidiyor, hissettirdiği denge, güven mükemmel. Asfalt yolda; normalde hızlı motor kullanmayı seven biri olarak bu motorun 120 ile giderken verdiği his yetti. Daha fazla hızlı gitsin istemezdim sürekli gazlama hissini vermemesi iyi bir şey.
Bu fiyata daha iyisini bulmak imkansız olur diye düşünüyorum.
Sanırım bu motordan kendime alacağım

YENER KUŞCULUOĞLU Piyano Kursu Kadıköy

yenerkuscu@gmail.com