Çok genç yaşta elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden Kerim Çınar’ın mezarını ve ailesini ziyaret eden motosikletçiler, motosikletin sadece sürmek eylemi olmadığını pek çok değeri barındırdığını kanıtladı. Oğlunun kaskını elinden bırakmayan acılı baba Cafer Çınar son paylaşımında, “Hep bahsettiğim gibi ben oğlumun hayalleri için elimden geleni yapmaya çalıştım bu son hayalini gerçekleştirmenin huzuru yüreğimi biraz daha rahatlattı sayenizde” şeklinde yazdı.

31 Mayıs gecesi geçirdiği bir kaza sonucu kaybettiğimiz genç motosikletçi Kerim Çınar’ın babası Cafer Çınar’ın çağrısı Türkiye Motosiklet Platformu’nu harekete geçirmişti. Çınar ailesinin acısını biraz olsun dindirebilmek ve destek olabilmek için toplanan yaklaşık 80 motosikletli Cafer Çınar’ı ziyaret etmişti. Kerim’in mezarı bayında dua eden motosikletlilerin bu örnek davranışı camianın kötü günlerde dayanışma sağlayabildiğini kanıtlarken, motosikletin sürmek eyleminin çok ötesinde bir kültürü barındırdığını da gösterdi.

Cafer Çınar’ın son paylaşımı:

Merhaba dostlar. Her şey motosiklet camiası bir kardeşini daha kaybetti diyerek acımı paylaşmam ile başladı. Oğlum için binlerce mesaj binlerce dua aldım Allah hepinizden razı olsun hepinize ailenizle birlikte sağlıklı sıhhatli uzun ömürler diliyorum. O mesajımda bir dileğim ve aslında oğlumla olan hayalimizi oğlum için son kez nasıl gerçekleştirebilirim diye bir ricada bulundum. 19 dakika geçmedi Türkiye Motosiklet Platformu ekibinden Can abim hızır gibi yetişti hemen benimle iletişime geçip Selim abim ile işi organize etmeye başladı. Oğlumun 7’si mevlüdü olan pazar günü için planladık. 7’si pazar gününe gelmesi bizim için büyük bir şans ama tam her şey yolunda derken bir anda tekrar yasaklar geldi ama sonra oda iptal oldu. Allah kalbimizi biliyor acının bile güzelini yaşatıyor bize çok şükür tüm engeller kalktı. Bu acının tarifi yok gündüz bir şekilde geçiyor ama gece uyumaya çalışıyor dalıyorsun uyandığında bir boşluk bir sessizlik bir acı çok zor. Ama sizin bugün bana yaşattığınız huzurun mutluluğun hakkını ne söylesem ne yapsam ödeyemem. O GÜRÜL GÜRÜL köşeden çıkıp gelmeniz tarif edilemez şu an yazarken hala ağlıyorum. Beni kim tanır oğlumu kim tanır acaba gelirler mi gelmezler mi oğluma mahçup olur muyum son dakikaya kadar içimde sıkıntı vardı. Ama o görüntü ömre bedel arı kovanı gibi sardınız etrafımı. Ben belki en fazla birkaç arkadaşı gelir derken. Çok değerli ekipler ve onlarca belki 100 ü aşkın çok değerli abilerim ablalarım gelmez mi o duygu o mutluluk o huzur diyecek söz bulamıyorum. Hep bahsettiğim gibi ben oğlumun hayalleri için elimden geleni yapmaya çalıştım bu son hayalini gerçekleştirmenin huzuru yüreğimi biraz daha rahatlattı sayenizde. Allah birliğinizi kardeşliğinizi dostluğunuzu bozmasın nacizane bundan sonra bende aranıza katılacağım inşallah.

Türkiye Motosiklet Platformu
Başkan Zafer Fatih Özsoy
ETAK ekibi ve MAKUD
Ve tüm katılımcılara çok teşekkür ediyorum oğlumla beraber sizleri de dualarıma katıyorum Allah tekerinize taş değdirmesin

Gelmek isteyip gelemeyenlerde çok oldu onlarında gönlü duası bizimle idi onlara da çok teşekkür ediyorum

Ve aynı zamanda yanımda olan akrabalarıma komşularıma teşekkür ediyorum

Birçok abimle tanıştım ayak üstü konuşma fırsatı buldum bazılarınızın numarasını aldım inşallah bundan sonra görüşmeye devam edeceğiz

Tekrar hepinizden Allah razı olsun bundan sonrada dualarınızda bizleri unutmayın kendinize iyi bakın hakkınızı helal edin

Allaha emanet olun…

TMP Başkanı Özsoy

“Oğlunun Kaskını Hiç Bırakmadı”

Bu yazıyı yazmak için dün yaşananları hazmetmem gerekiyordu, gördüklerim, yaşadıklarım, hissettiklerim bir babanın yaşadığı acıya şahitlik etmek kelimelere cümlelerle sığmayacak, o yüzden sadece içimden geçen birkaç şeyi söylemek istiyorum. 1 hafta önce kaybettiği oğlunun kaskına sarılıp ağlayan bir baba vardı, tarifsiz acıları kalbine gömen bir anne ve aile. Dünyada her acıya bir isim konmuş, anne-baba göçünce yetim, öksüz derler mesela. Evlat acısına bir isim konamaz çünkü bu acıyı tarif edebilecek bir kelime yoktur. Dua sırasında merhum gencin küçük kardeşi babasının kucağına çıktı, “baba bu ne” diye sordu. Gözü yaşlı baba “abinin kaskı oğlum ” diyebildi. En son evden mezarlığa gittiğimizde, baba kaskını taze mezarın başındaki tahtaya astı, “Kaskını getirdim oğlum” dedi. İçimiz paramparça oldu, babanın acısını varın siz düşünün. Gençler, motosiklete binerken arkada sizin yolunuzu gözleyen sevenleri düşünün. Başımıza bir hal gelirse, sönmeyen bir ateş onların kalbine düşüyor. Gençlere örnek olması gerekirken hala tek teker videoları çekip farkında olmadan ya da bilerek umursamadan binlerce gencin vebaline giren, birkaç beğeni için belki de bilmediğimiz nice ailelerin evine ateş düşmesinde payı olanlar, bu dünyada yaşattığın acıyı yaşamadan ölmezsin derler, bilir misiniz? Acılı baba Cafer Çınar artık bizim dostumuzdur. Oğluna Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Tüm ailesine sabırlar versin. Biz her zaman yanındayız.