Balkanlar, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Asya (Rusya–Moğolistan) gibi seyahatlerini başarıyla tamamlayan Asil Özbay, dünyanın en kapalı ülkelerinden İran’da 11 şehri dolaştı.
Ortadoğu’nun gizemli ülkesi: İran
İstanbul Gedik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğretim görevlisi 33 yaşındaki Asil Özbay, tek başına motosikletiyle dünyayı dolaşıyor. 2015’te ‘Kadınlara Özgürlük Yakışır’ sloganıyla ilk seyahatini Doğu Avrupa ve Balkanlar’a yapan Özbay; Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk, Karadağ, Hırvatistan, Bosna Hersek, Slovenya, Avusturya, İtalya ve Bulgaristan’ı gezmişti. Yol hikayelerini sosyal medya üzerinden paylaşan Özbay, 2016 yılında ise İstanbul’dan yola çıkarak Avrupa üzerinden Kuzey Afrika’ya ulaşarak dünyanın en zorlu yolları listesinde yer alan Fas’taki Tizi n’Tichka dağ geçidini tek başına geçmeyi başarmıştı. Geçen yıl Rusya üzerinden Moğolistan’a geçen Asil Özbay, uçsuz bucaksız bozkırlarda ve Gobi Çölü’nde motosiklet sürmüştü. Tüm yolculuklarına Üsküdar’da ki Kız Kulesi’nden başlayan Özbay, bu kez Ortadoğu coğrafyasının en gizemli ülkesi İran’ı gezdi.
Zorlu coğrafyalarda yaşayan kadınların fotoğrafları
İran seyahati öncesinde fazla hazırlık yapmadığını ve karşılaşacağı sürprizleri merak ederek yola çıktığını söyleyen Asil Özbay, motosikletin escort nevşehir özgüvenini arttırdığını belirtti. Türk ve dünya basınında özgür ve cesur Türk kadını profili oluşturmaya çalıştığını vurgulayan Özbay, “Yolda olduğumda yaşadığımı hissediyorum. Gittiğim farklı coğrafyalarda kadın fotoğrafları çekerek seyahatimi daha fazla anlamlandırmaya çalışıyorum. ‘Anın içinde, Rutinin Dışında’ yaşam felsefesini benimsiyorum. Farklı koşullar ve kültürleri görmek, henüz tanışmadığın coğrafyalarda insanlarla temas kurmak, kurgulanmamış yaşamların parçası olmak benim zamanımı genişletiyor adeta” dedi.
İran’da 6 bin km yapıp 11 şehir gezdi
Özbay, Karadeniz Bölgesi üzerinden gittiği Van’ın Gürbulak sınır kapısından İran’a girdiğini, Doğu Anadolu Bölgesi üzerinden İstanbul’a döndüğünü vurguladı. Özbay, “ 21 gün kaldığım İran’da 6 bin Km yol yaptım. Türkiye içindeki seyahatimle yaklaşık 8 bin KM motosiklet kullandım. Tebriz, Tahran, Yezd, Şiraz, isfahan, Buşehr, Hoy, Kum, Kaşan, Urmiye, Kermanshah şehirlerinde motosiklet sürdüm. Ülkelerin kendilerine has bir yaşam enerjileri olduğuna inanıyorum ama İran yıllardır kendi kabuğu içinde yaşayan bir ülke. İran hakkında karanlık ve ürkütücü bir izlenime sahip olsak da, tüm bu olumsuz yansımaların yanında İran ve İran halkı inanılmaz sevimli. Zorlandığım kurallar oldu elbette ama İran, keşfetmekten en çok keyif aldığım ülkelerden biri oldu.” diye konuştu.
“Kaskı çıkartıp başımı örtmek zorundaydım”
Motosiklet sürerken hep kask taktığını, tarihi alanları ve şehirleri gezerken başını başörtüsü ile kapatmak zorunda kaldığını belirten genç akademisyen, “bu kurala uymak benim için zor olmadı. Onlara saygımın bir ifadesi olarak gördüm. İranlılar, sanat, felsefe ve şiir ile nefes alan bir halk. Mevlana, Sadi, Şirazi, Ömmer Hayyam, Şems ve daha niceleri kültürlerinde yer bulmuş. 10 yaşındaki bir çocukla bile yaşam felsefesi hakkında sohbet edebiliyorsunuz. Çok okuyorlar. Türkçe konuşabilen o kadar çok insanla karşılaştım ki şaşırdım ve mutlu oldum. İran keşfedilmesi gereken bir ülke. Kendimi evimde hissettim” dedi.